SANCAKLAR CAMİİ • EMRE AROLAT

 

SANCAKLAR CAMİİ

Mimarlık tarihi boyunca farklı türde birçok işlevde yapı yapılmıştır. Nitekim bunlardan belki de en önemlisi camilerdir. Türk tarihinin bilinen ve mimar denilince akla ilk gelen mimarı genellikle Mimar Sinan olmuştur. Mimar Sinan ise camilerle bütünleşmiştir. Dolayısıyla Mimar Sinan'ın "Çıraklık Eseri: Şehzade Camii (1548)", "Kalfalık Eseri: Süleymaniye Camii (1557)" ve "Ustalık Eseri: Selimiye Camii (1575)" yapıları cami mimarisinde en üst sırada yer alır.

-Mimar Sinan'ın üç önemli yapısı-

Her ne kadar bu şekilde bütünleşmiş olsa da dini kitaplarda caminin formu ile ilgili bir tarif yoktur. Tek koşul ibadet mekanlarının temiz olmasıdır. Yüzyıllar önce ortaya çıkmış olan bir volumetrik dokunun bugün hala neredeyse hiç değiştirilmeden kullanılıyor olması, mimarlığın sonucu değil kültürel bir kaderdir. Ancak bilindik olanı sorgulamak ve sürdürmek, küçük şerhler (yorumlamalar) koyarak tasarlamak önemlidir.

Son yirmi yıla bakıldığında cami konusu gündemde epey yer almıştır. Öncesinde Cengiz Bektaş'ın yapısı Etimesgut Camii (1965-Ankara) ve Behruz-Can Çinici'nin TBMM Camisi (1989-Ankara); caminin formel olarak herhangi bir kalıbın içinde olması gerekmediği anlayışını göstermiştir.

-Etimesgut Camii / 1965, Ankara-

-TBMM Camii / 1989, Ankara-

Son 10 yıla gelindiğinde bu konuda gündeme gelen birkaç cami olmuştur. Bunlardan biri 2013 yılında İstanbul'da Emre Arolat tarafından tasarlanmış "Sancaklar Camii"dir. O, benimsenen cami formundan farklı şekilde kendini ifade eder. Eğimli bir topoğrafyada gizlenir, yeşille bütünleşir. 


Yapı içindeki kademelenmeler eğimin etkisindendir ve ön plana çıkarmak istediği mihraba doğru azalır. Kadınlar bölümü sağlı-sollu yerleşerek ön safta olabilme özelliğini oluşturur. Doğal ışığın kıble duvarının üstünde olması ve gün içinde farklı şekilde gelmesi ortamı etkiler. Tasarlanan aydınlatma sistemiyle akşamları günün devamı şeklinde sürdürülebilir. Işık miktarının düşük olması, insanın iç dünyasına dönmesini ve Yaratan ile baş başa kalmasını kolaylaştırır. Çıplak beton kullanımı kendisini göstererek var olma durumunu ifade eder. 


Vaziyet kararlarında gördüğümüz topoğrafyadaki çizginin içeride de devam etmesi, iç ve dış arasındaki devamlılığı sağlar. Kısaca yapı, tevazu diye de tanımlayabileceğimiz şekilde: yalın ve gösterişsiz. 


Başarılı bir yapıyı sadece iyi fotoğraf veren ve dünyanın önemli dergilerinde yayınlanmış olması değil; kullanıcı tarafından benimsenmiş ve tasarımcı tarafından önemsenen kurgunun işlemesi belirler. Bu kurgunun bir ucunun açık olması, asıl başka kurgulara ve zenginliklere de yol açtığı zaman doğru olur. 

Bu yazıda Emre Arolat'ın TRT2'de yayınlanan EŞİK programında anlattığı Sancaklar Camii'den bahsettim. (Bölümün tamamına buradan, fragmanına yazının bitiminde ulaşabilirsiniz.) Oldukça kapsamlı bir konu olan cami gündemini başka camiler üzerinden de değerlendirerek yazmaya devam edeceğim. Sevgiyle ve mimarlıkla kalın! 


Cami gündeminde önemli yere sahip olan yapıyı anlattığım "Sancaklar Camii" adlı yazımı okuyarak bana eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim.

Şevval YILDIRIM

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.