KAĞIT KATLAMA SANATI • ORİGAMİ

 

KAĞIT KATLAMA SANATI

"Origami"; Japonca "ori" (katlamak) ve "gami" (kağıt) kelimelerinin birleşimden oluşan kağıt katlama sanatıdır. Genellikle kare kâğıt parçalarını kesmeden ve yapıştırıcı kullanmadan, sadece katlayarak, çeşitli canlı ve cansız figürler oluşturarak yapılmaktadır. Ayrıca dikdörtgen kâğıtlardan, hatta kâğıt paralardan yapılan modeller de oldukça fazladır. Kesme işleminin de kullanıldığı türe kirigami denir.

Ben bugünkü yazımda mimarlıktaki tasarım dersi kapsamında oluşturduğum mekanı anlatacağım.

Bir kağıttan neler yapılabilir? Hiç düşündünüz mü? Bu zamana kadar herkesin hayatta en az bir kere yaptığı 'uçak' ya da 'gemi' ilk akla gelen cevaplar olur genellikle. Peki bunlar dışında başka alternatifler var mıdır? Elbette ki vardır. Bir kağıdı aklımızdaki her türlü fikre uygun hale getirebiliriz. Düşüncelerimiz gibi kağıdın da sınırları yoktur. Her an her şeye dönüşebilirler. Bir kuşa, bir kutuya, bir şapkaya...
Bir mimar için fikir çok önemlidir. Tasarım, bu fikrin sonucunda ortaya çıkar. Tasarlanan her şey insana göre yapılır. Ben de şuan anlatacağım origami sanatımı, insan oranlarını hesaba katarak tasarladım.

Öncelikle bizden istenenlere yoğunlaştım. Bir A4 kağıdından (21cm x 29,7cm) hiçbir yapıştırıcı kullanmadan, kesip kırpmadan ayakta durabilen bir mekan oluşturmamız gerekiyordu. Tek yapmamız gereken şey katlamaktı. 


Mekanın zeminin geniş olması dayanıklılığı arttıracağından kağıdı yatay doğrultuda katlamaya karar verdim. Üst köşelerden ikisini ortada birleştirdim. Daha sonra aynı işlemi altta kalan köşeler için de uyguladım. Onlar daha küçük oldukları için ortada birleşmiyorlardı. Üst köşelerle aynı yöne bakmalarını engellemek amacıyla katladığım bu iki küçük köşeyi arkaya bakacak şekilde çevirdim. Ve daha sonra altta kalan ters yamuğu da katlayarak arkaya doğru yönlendirdim. Artık önden bakıldığı zaman ikizkenar bir üçgen oluşmuştu. Katladığım ters yamuğu yukarıya bakacak şekilde ayarladım. Son olarak şekli 180 derece çevirerek ortada bir boşluk olacak şekilde ayarlayarak mekanımı oluşturdum. Artık elimde, içini mekan olarak kullanabileceğim bir boşluk vardı. 



Biraz önce de bahsettiğim gibi; bu mekanları insan ölçülerinden bağımsız düşünemezdik. Mekanımın kullanımına bağlı olarak içine yerleştirdiğim insan modeli de bulunduğu ortamla orantılı olmalıydı. Kısacası insansız bir mekan düşünülemezdi.


Yazımın bitimine doğru ilerlerken son olarak bu origami sanatımın epür düzleminde çizimine de değinmek istiyorum. Bir kağıttan köpeğin görünüşlerini çizmek, fazla bir hacim kaplamadığından dolayı epürde çizilemez. Ancak biz mimarlıkta (ki mimarlık için origamiyi konuşuyoruz) oluşturduğumuz mekanları daha iyi anlamak için çizime de döküyoruz. Unutmayın ki, mimarlık tarihinde tasarım ve çizim her zaman birlikte hareket ederler...

Çok severek yaptığım "kağıttan mekan" adlı çalışmam hakkında hazırladıklarımı okuyarak bana eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim.

Şevval YILDIRIM







Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.